-->
Logo

En Yeniler

Leyla ile Mecnun Sözleri

Leyla ile Mecnun Sözleri, Leyla ile Mecnun Aşk Sözleri, Leylayla Mecnun Aşkı Güzel Sözler



Leyla ve Mecnun aşkı üzerine söylenmiş özlü anlamlı sözler



LEYLA İLE MECNUN



Leyla baharın ilk papatyası

Kays doğan günün ilk şarkısı

Leyla günün okşadığı ilk çiçek

Kays ilk ışıklarda doğan gerçek

Leyla ilk yağmura oluşan su

Kays söken şafakların ilk kokusu

Leyla ilk yalnızlığı güzelliğin

Kays en yeni çığlığı sessizliğin

Leyla umut demeti dünyamızın

Kays yalnızlığı yalnızlığımızın

Leyla yaşatmanın tek toprağı

Kays susuzluklarımızın yanardağı

Leyla sevilmenin dinmez yüceliği

Kays sevmenin ölçüsüz kesinliği

Leyla son durağı inanılmanın

Kays tek şaşmaz varışı inanmanın

Leyla eksiklerimizin kesiksiz arınışı

Kays yanlışlarımızın bitmez yıkanışı

Leyla düzlüklere bakışı dorukların

Kays tek başedilmezi korkuların



Leyla gözünü sevinçlere açınca

İlkin Kays'ı görmüştü karşısında

Kays yüreğini sarsan sevinçleri

Leyla'nın bakışlarından öğrenmişti

Oynadıkları aynı bahçelerde

Uyudukları aynı gecelerde

Yürüdükleri aynı sevinçlerde

Kurdukları aynı serüvenlerde

Birbirine çarpan çocuk yüreklerinde

Birbirini söyleyen çocuk türkülerinde

Leyla sevgi adına Kays'ı buldu

Onun çocuk varlığının ilk rüzgârları oldu



Kays ilk coşkusuydu Leyla'sının

Leyla'dan öte sevinci yoktu Kays'ın

Okudukları aynı kitaplarda

Öğrendikleri aynı satırlarda

Sevindikleri aynı tutkularda

Yaşadıkları aynı kuşkularda

Yalnızca birbirlerini bildiler

Yalnızca birbirlerini söylediler



Bir sevinç yokluğun buzdağına çarpmasa

Bir duyuş bir durgunlukta dönüşsüz bozulmasa

Yalnızlık yalnız olmaya bizi inandırmasa

Kuş gökten gök maviden yorulmasa

Her umudun karşısına bir bitmişlik çıkmasa

Onu çocuk uykusunda pençesiyle boğmasa

Bir sabah tutkusuna ışıksız varılmasa

Korkularda bir ölmezlik tadı var sanılmasa

Fulya gibi güzellense ilkyaza

Umut gibi yüceliğe uzansa

Tutkuların kanına işleyen bir gül olsa

Bütün bir yaz özleminin duygusunu anlatsa

Boy verse buğday gibi eskimeyen yazlara

Gün gelince onurla bitmişliğe sararsa

Yaban lalesinin yoğun kırmızısıyla

Başak yüklü ovaların beyazlığına uçsa

O zaman her güne bir güneş doğacaktır

Her gece ayrı bir ayla ışıyacaktır

Her Kays bir Leyla'nın tutkusu olacaktır

Her Leyla sevgisine ölümsüz kalacaktır



Bir sevinci yalnızlıktan sordular

Uçtuğu gün kanadından vurdular

Umdular ki bitimsiz denizlerde

Kolay kaptan olunur her gemiye

Sandılar ki sevgi çabuk değişir

Esmeyi bilen dinmeyi de bilir

Sandılar ki sevmek de inanmak da

Dayanamaz bitimsiz olmaya

Sandılar ki sonludur her yüce



Sevgide umut yoktur yüceliğe

Bir denizi çoğaltan sudan bile

Gün gelir damla kalmaz geriye

Sandılar ki yalnızlıktır sevmek

Umutsuzu umut diye beklemek

Leyla'nın sevincini çok gördüler

Sevgi denen çabuk ölür dediler

Bir sevgiye umutsuzluk ektiler

Ona tuzak kurdular ağ gerdiler

Leyla'nın sevincini görünce annesi

Onu okuldan alıp eve kilitledi



(Leyla'nın annesine söyledikleri)



Sevgi bir sonsuz denizdir mavisinde

Umudumu taşıyor sen taşımaz desen de

Beni hiç tanımadığım ülkelere çekiyor

Gezdirip duyarlığımı inanç denizlerinde

Ben göklerimi dolduran Kays'a güneş demişim

Beni ayrı bir güneş çizgisinde gösterme

Korkular gibi girme dinmeyen sevincime

Direnen inancıma karanlıklar giydirme

Sevgi bir sonsuz denizdir yüreğimde

Umudumu taşıyor sen taşımaz desen de



(Annesinin Leyla'ya söyledikleri)



Sevgi boş bir denizdir yıllarca gitsen de

Bir kıyıya ulaşmayı yaşatmayacak sende

Her gün bir başka dalgadan bir başka dalgaya

Aralıksız koşacaksın umutsuzluk içinde

Sevgi seni sonsuzun acısıyla vuracak

Dağların başeğecek karlı tepelerine

Sevgi hiç varılmamış bir masal ülkesidir

Dünyada ilk günden beri geçit vermez kimseye

Sevgi ormanlardan geçen yorgun uzun yollardır

Kendini yok eder de vardırmaz hiçbir yere





(Leyla'nın annesine söyledikleri)



Ey denizlerce dağlarca inandığım sevgi

Uğrunda bir sevinip bir yandığım sevgi

Hava gibi soluduğum su gibi içtiğim

Dünyada onsuz olunmaz sandığım sevgi

Aldannak bile deseler karşılık beklemeden

İnsan düşlere aldanır gibi aldandığım sevgi

Kaynağından daha bir yudum içmeden

Bütün bir susuzluğa kandığım sevgi

İlk yağmurlar gibi yağarken topraklara

Bir sonsuzu anar gibi andığım sevgi



(Annesinin Leyla'ya söyledikleri)



Her yanışta kül kalır her sevinçten

Deniz bilmez teknelerle geçilmez bu denizden

Bir eksilmez tutku gibi düşünme sevgiyi

Bir yıkım biçeceksin ektiğin her sevinçten

Kurgulardır yüceltir eksiksizde avutur

Sevgi bir mum ışığıdır geçmek için geceden

Sevgi bir ilkyaz tadıdır bir dorukta başlayıp

Değişen yamaçlarda sıcak yazlarla biten

Sevgi bir umutsuzluk ülkesidir geçilmez

Yokluğa karışırsın direnir de geçersen



Dünyamız mutluluğunu tasarlar

Mutlulukta bilen bir sevgi var

İnanç bir sevginin toprağında

Kıştan başlar uzanır ilkyazlara

Korku sevgiyi anlamaz içinde

Korku yıkım nedenidir zaman geçitlerinde

Sevgi ancak yücede çiçeklenir

Her sevgi bir tanrılaşma biçimidir

Eksiğin yanlışın dünyası yok sevgide

Sevgisizlik geçittir ölüme

Kays gördü ki sevgisini anladılar

Leyla'sını okuldan aldılar

Kapadı kitabını defterini

Adına Mecnun dedi çöle vurdu kendini

İnsana küstü çöle koştu



Çöllerin yalnızlığına erişti

Maviye anlattı buluta söyledi

Güneşle konuştu rüzgârı dinledi

Acıyı konuk etti sevgisine

Sevgiyi yasakladı kenisine



Sevgi bu bit deyince biter mi

Sevgi kuş mu git deyince gider mi

Sonsuza inançlıdır sevgi denen

Geriye kalandır her bitenden

Her yanlışın toprağıdır çürütmeye

Her eksiğin dünyasıdır değişmeye

Her doğrunun inancıdır yaşatmaya

Her yücenin amacıdır yaratmaya

Her güzelin biçimidir korumaya

Her çirkinin ölümüdür yok etmeye

İyiliğin sonsuzluk ülkesidir

Kötülüğün bitmişlik şarkısıdır

Yokluğa yaratılan ilk evrendir

Bir iyiye sonsuzda değişendir

Duygusudur bakışıdır varolmanın

Direnişinde adıdır çağların

Dağılmış bölünmüştür uzaylara

Bakarsın kazınmış topraklara

Bakarsın biçimlenmiş kayalara

Bir bakarsın rüzgâr olmuş dağlara



Bakarsın bir tutkuya eklenmiş

Bir bakarsın sonsuza yüreklenmiş

Bir bakarsın uzakta bir ovadır

İlkyaza umutlarla doğmadadır

Bir buluttur görürsün ki dorukta

Yağmurlardır bitmeyen sonsuzlukta

Beklenen dost sesidir yalnızlıkta

Engeldir her bozgunda kaçışlara

Bakarsın bir tutkuda söylenir

Bir bakarsın bir masalda seslenir

Bir bakarsın sevgi bir kavgadır

Bir inançta ölümü vurmadadır



Kays Leyla'dan uzaklaştı ama

Çöl olmaya daha yaklaştı ama

Içinde hep Leyla'dan kaçtı ama

Onda kaçmak artık inançtı ama

Her kaçışta tutuldu biraz daha

Yok sanmayı kurduğu Leyla'sına

Denize vuran sular gibi

Leyla'nın sularına sürüklendi



(Mecnun'un çölde Leyla'yı anarak söyledikleri)



Ülkenden geçtim yolcun oldum

Yağmur oldum akışına tutuldum

Senden kaçtım seni çöllerde buldum

Gökleri bulutları senin yerine koydum

Dünyalarımdan sildim denizlerini

Kumları denizlerinin yerine koydum

Göklerimden attım evcil kuşları

Yırtıcı çöl kuşlarını göklerimize koydum

Gene sen kaldın bana senden boşalan yerde

Kendimi yaratamayan bir tanrı yerine koydum



(Leyla hayalinin Mecnun'a söyledikleri)



Yaraşmaz kum denizleri sularımıza

Yok dediğin dorukları getir dağlarımıza

Evcil kuşları kovma göklerimizden

Yırtıcı kuşları koyma dallarımıza

Denizlerimizi çöle değişme

Başka gidiş umudu yok uzaklarımıza

Yoktan acılar verme tutkumuza

Bitmez kuşkular ekleme umudumuza

Saldıkları korkuya bizim deme

Alın yazımız gibi bakma yokluğumuza

Ayrılığı yücelik gibi büyütme

Yeni yağmurlar getir çöl yalnızlığımıza



(Mecnun'un Leyla hayaline söyledikleri)



Eski günler içinden gelsen gene

Tutunsan Leyla olmanın geçilmez direncine

Bakışlarını dünyama çevirsen

Bırakmasan beni çölün zor güneşine

Işığından ülkeme ışıklar yollasan

Güneş olsan gündüzüme ay olsan geceme

Çöllerime kumlar olsan hiç dinmeyen sular olsan

Bitmez mavilikler olsan sonsuz denizlerime

Güzelliğinle tutsan bütün geçitleri

Yürü desen bütün güzelliklere

Her yokolma tutkusunu doğduğu yerde boğsan

Eksiksiz bir gidiş olsan yaşayan her sevince



(Leyla hayalinin Mecnun'a söyledikleri)



Gene örtüldü uzak çiçeklerle uzak dağlar

Gene uzak denizlerde çöl olma kokusu var

Gene hiç bilinmedik yerlerden rüzgârlar

Gelip sensizlik acısını göklere yazdılar

Gene binbir sevinci örten ayrılık büyüdü

Gene senin yokluğuna kanat gerdi zamanlar

Nedir ki çölden umarsın öfke mi kurtuluş mu

Dön bak çağlar boyu neyi yarattı kumlar

Çölsüzlükte sevincimiz yazılı

Çölde ayrılığımızın kaderi var



Leyla Kays'ı aralıksız bekledi

Tutkusunun inancından dönmedi

Aydınlattığı göklerden geçmedi

Kays'sız bir Leyla düşünmedi

Kays'dı Mecnun değildi sevdiği

Çöl olmalardan yoktu beklediği

Dedi - umudumda vurdum yalnızlıkları

Mecnun olmalara kapadım kapıları

O bir gün gelecek çağıracak beni

Deniziyle yıkayacak çöllerimi

Yokluklardan getirecek varlığımı

Yok edecek kesin yalnızlığımı

Korku kuşlarını atacak göğümden



Kara yıldızları silecek gecemden

Mecnun'luğu Kays olmaya değişmeden

Çağrısının yolcusu olamam ben

Gergefinde büyüttüğü çiçekleri

Dost bilip bunları söyledi

Gergefinde işlediği çiçekler

Bunları durmayıp kuşlara söylediler

Bir kuş bir sabah vakti bu sözleri

Gün doğarken Mecnun' a söyledi

Dedi ki - Leyla seni bekler

Yalnızlıktır dokuduğu çiçekler

Yöresinde ne bir iz kaldı senden

Ne bir umut kapandığın çöllerden

Tutkusunda Mecnun'u istemiyor

Bir tutkudan bir yıkım beklemiyor

Sevinçtir Kays diye senden bildiği

Mecnun değil Kays'dır sende sevdiği

Yalnızlıktan tanrılıklar kurmayan

Kimsesizlikte yaşarlık bulmayan

Kaçışta yaratmayan umudunu

Sevgi gibi görmeyen korkusunu

Mecnun kuşun sesiyle uyanınca

Babasını buldu yanıbaşında

Eski bir ölüm gibi bakışında

Bitmişliği taşıyordu korkuyla

Titrek ellerinde sönmüş tutkular

Güzelliksiz birer yontuydular

(Babasının Mecnun'a söyledikleri)

Bir ovada bir derede bir ağaç altında

Kays olmak değişilmez çölde Mecnun olmaya

Bir tutku bir tutku hayalinden ötedir

Her tutku amaçtır bir sevince varmaya

Sevgi denen varolmaktır barındırmaz yokluğu

Sevgi deme çöl boyunca kaçmaya

Yürü bütün sevinci bütün sabahlarında

Yokluk akşamlarını germe ufuklarına



Çığ gibi gel dağlardan ovalardan derelerden

Kendini bir demet sevinç yap da götür Leyla'ya

(Mecnun'un babasına söyledikleri)

Ben durup dururken çöl olayım demedim

Çöl olmayı ben kendim istemedim

Bir denizin sonsuzuna koşarken

Dağıldım boşluklarda eridim

Yükseklerde sulardım umutlardım

Artık yamaçlarda koşan seller değilim

Yolumu çevirdiler tuttular gidişimi

Bir akıştım düze varıp tükendim

Yoksa ben çöl olayım demedim

Çöl olmayı ben kendim istemedim

Babası Mecnun'u dinlemedi

Kolundan tutup şehre getirdi

Dedi - görüneceksin bir hekime

Sonra istersen çöle dön gene

Hekim çöl kurtuluştur derse

Çöl yalnızlığını yaşamanı isterse

Döner gelirsin çöl senindir

Ama söz önce hekimindir

Hekim derse ki çöl umuttur

Çölde insan anlamını bulur

Çöl kuraklığı denizdir içene

Çöl bir yaşamdır yaşayabilene

Böyle derse hekim döner gelirsin

Çölün sessizliğine yerleşirsin

İster umut de o zaman çöle sen

Umutsuzluk diye yaşa istersen

İstersen çölsüz insan olmaz de

Çölü koy varlığının temeline

İnanırsan ki yaşamak ölümdür

O zaman çöl kaçınılmaz görünür



(Mecnun'un hekime söyledikleri)

Bir yepyeni bahardı dallardan süzülen

Bir şarkıydı söylendikçe güzelleşen

Bir yepyeni güneşti yepyeni göklere

Bir duyuştu bir umudu bekleyen

Kuşkusuz doğan sevinçti eksiksizliğe doğru

Bir yıldız çokluğuydu geceleri süsleyen

Bir gemiydi ülkelerden ülkelere

Umut taşımak için büyük denizler geçen

Bir tutkuydu sonsuzu bugünden bulmak gibi

Bir inançtı yaşandıkça büyüyen

Bir kavgaydı çevrilmiş duyarsıza

Bir suydu mavilerde denizleşen

Bir bitmezlik tutkusuydu bir sabah rüzgârıydı

Bir sevinç yeşiliydi bütün bir yazı örten

İnancını almıştı bütün bir sonsuzluktan

Sevincini almıştı bütün güzelliklerden

Bir ilkyaz genişliğiydi hiç bitmeyecek gibi

Bir kış geldi karla örtüldü birden

Hekim çöl nedir anlayan adamdı

Mecnun'u görür görmez anladı

Ki bir sevgi tutsağıdır gelen

Varlığını bitimlerden bekleyen

Sevgisini büyütüp güzelleyen

Sevincini sevgisiyle gölgeleyen

Deniz deyip açılan sevgisine

Dalıp giden dalgaların sevincine

Ardına bakmadan açıklara giden

Gittikçe dönülmezliğe yenilen

Bir kuraklığı bir çöl yapan

Bir damladan bir deniz yaratan

Bir umutta koca bir evren kuran

Bir umutsuzlukta evreni durduran

Bir sevinçte varlığı buldum sanan

Bir acıda varlığını yok sayan

Hep akşamlardan uman sabahları

Bitmişlikten büyüten zamanları

Geçilmezlik diye bilip dağları

Korku yapan en yakın uzakları



Hekim dedi - ey sevginin yolcusu

Ey durmadan denizi arayan su

Sevmek tanrılaşmaktır doğru ama

Seven yenilmez tanrılığına

Yarattığıyla sönen tanrı olmaz

Kendine yenilen tanrı yaşamaz

Yaratarak tanrılaştıysa insan

Yokluklarını her gün aşmasından

Sen şimdi bir sevginin kölesisin

Yıkılmışlığısın yücelmişliğin

Anlat bana sevgiye çölde ne var

Söyle bana sevgi çölde ne yapar

Sevmenin öbür adı çoğalmaktır

Çölleşmek sevgisizlikte tek kalmaktır

Sevmek sevdiğini yaratmaktır

Sevmek sevdiğiyle yaratılmaktır

Sevmek ölümsüzü duymaktır sonunda

Yıkılmazı taşımaktır varlığında

Sevmek bütün evrene karışmaktır

Sevmenin bir adı da yaşamaktır

Sen ki Leyla'ya bile elsin

Leyla'nın bile yolcusu değilsin

Yürü yeniden sevgine doğru git

Gene durmak bilmeyen sonsuza git

Kendini sevgine adamış olarak git

Ölümü göze almış olarak git

Onarmaya değil yaratmaya git

Yaratamadığın yerde yıkmaya git

Durgunluktan fırtına kurmaya git

Bir yalnızdan bir Leyla bulmaya git

Ya da dön gene sen çölüne

Yaratamadığın şeyi kendinin bilme

O zaman Leyla adı bitsin sana

Uykuya dal uzan yalnızlığına

O zaman geceyle gündiz~ bir

O zaman yıllar da mevsimsizdir

O zaman denizlerdir götürmeyen

O zaman göklerdir kuşları bilmeyen ~

Çölün adı ne umut ne umutsuzluk

Çöldür vardırmayan tek yolculuk



Çöldür sana varılır gibi gelen

Sana sonsuzlukları var görünen

Çöl bir durup kalmadır kuşkusuzda

Çölün hiçbir anlamı yok sonsuzda

Çöl kaçıştır masmavi dalgalardan

Çöl kaçıştır bitmeyen umutlardan

Çöl yalnızca senin olduğun yerdir

Çöl oluşta hangi inanç geçilir

Tek kalmak yoklaşmaktır sevgilere

Çoğalmak varolmaktır sevinçlere

Hiç düşündün mü ki çöl sensin

Bekliyorsan boşluğunu çöllerin

HiÇ görmedin mi bütün sular

Dünyada yalnız çölden kaçar

Kaynağından çıkıp akmayı bilen

Neyi umabilir ki boş çöllerden

Ya sen varsın adısın ölümsüzün

Ya sen yoksun yoklukta bir çölsün

Ya denizsin durmayansın kendinde

Ya da çölsün yolun yok enginlere

(Kays'ın şehre indiğini duyan Leyla'nın söyledikleri)

Kuru çölden karakıştan gecelerden gelsin

Koca bir sel gibi gelsin bana sonsuz gelsin

Yıkarak çölde yanan zor güneşin mor sesini

Gene bir yağmur olulı gel dediğim gün gelsin

Bende yoksun seni sonsuz bilebilmekten öte

Bir sevinç bir tasa yoktur bana sensiz gelsin

Sana ey gözlerimin bitmeze dönmüş bakışı

Kuru kum çöllerini yağmura yıksın gelsin

Belki gelmez diyebilmek büe bitsin yoluna

Sana çöller bana özlem bitecek gün gelsin

(Gene Leyla'nın söyledikleri)

Yıllardır doğmayan güneş bugün doğuyor

Uzaklarda yalnızlığın yenilgisi başlıyor

Karanlıklar inançların ötesine kaçıyor

Yılların çöllerine bugün yağmur yağıyor



Değişiyor sevgilerin anlamı

Birdenbire bir ilkyaz tutuyor yamaçları

Sevgimiz yokediyor bütün yalnızlıkları

Yılların çöllerine bugün yağmur yağıyor

Doğa yasaları değişiyor birdenbire

Sevgi alınyazısı gibi iniyor yere

Tutkular yol veriyor geçişlere

Yılların çöllerine bugün yağmur yağıyor

Kays uzun düşündü o gece

İnandığı çöl nere deniz nere

Deniz olmak çöl olmamak demekse

Çöl olmak bir yokluğu istemekse

Leyla'sız olmaksa çöl olmak

Denizlerin sonsuz adıysa varmak

Durmak ölüm demekse kesinlikle

Yaşamak hiç durmadan yönelmekse

Yeni umuda doğmaksa sabahlar

Bir bitişin sonuysa akşamlar

Umutsuzun yeri yoksa sevgide

Yokluktan geçilmezse sevgilere

Başaklar zorunluysa sarısına

Kar vurgunsa bitmez beyazlığına

Kays eksilmezlik demekse Leyla'ya

Leyla bitmezliğin anlamıysa Kays'a

Biri bir sabahsa güneşler içinde

Öbürü güneştir sabahlara geçişte

Biri bir suyu veren kaynaksa

Öbürü su demektir o kaynağa

Ay sulardan son renkleri sorarken

Gece dingin susmuşlukta uyurken

Zaman sonsuzluk gibi koyulurken

Kuşlar ılık kuytularda dururken

Kımıldarken güne doğru bir rüzgâr

Umut gibi sezilirken ışıklar

İçerken her yalnızlığı karanlık

Gün tasarı bile değilken artık



Kays dinlenmiş sokaklardan geçti

Bir sessizlik gibi Leyla'ya gitti

Dedi ki - her çölün bitiminde

Leyla diye bir deniz bilinmekte

Her umutsuzluğun sonunda gene sen

Bir umutsun doğarsın istersen

Çölde bile varlığın yansımakta

Her inanç adınla başlamakta

Şimdi ölümünü içti ayrılık

Bakışlarınla vuruldu yalnızlık

Aydınlattın gündüzlüğün bilindi

Artık ülkene girdim çöller bitti

(Leyla'nın Kays'a söyledikleri)

Gözlerinde eski bir baharın sesi var

Gece bitimlerinin ışıyan sevinci var

Çırpınan bir özlemin acıları yok bugün

Yönelen bir duyarlılığın kıskanç direnişi var

Hiç bitmez sanılan bir karakış üstüne

Baharın bir günde habersiz gelişi var

Kuruyan toprakları sarması yağmurların

Durgunluğun rüzgârları kesin bekleyişi var

Duruşunda dinmez sevinçlerin izi var

Bakışında yalnızlığın eksiksiz bitişi var

Bizi bekler duruşu var yolların

Uzak mavi denizlerin bize seslenişi var

(Kays'ın Leyla'ya söyledikleri)

Önce kaçtım çöllerde yoksun sandım

Olmadığın bir yer yok inandım

Adın işlenmedik ne bir kıyı ne bir ağaç

Güzelliğin yazılmadık mavilik yok anladım

Saçlarının sellerinde boğulmamak istedim

Saçlarınla ışıyan sabahlara uyandım

Yasalarını yitirmiş doğaydım yokluğunda

Şimdi varsın varolmaya başladım

Şimdi yeni bir evrende aydınlığın büyüyor

Sevincini yüzüyorum sende sonsuzlaşmanın



(Leyla'nın Kays'a söyledikleri)

Gün bitse bende sensiz bitmez senin dağında

Hiçbir güneş çekilmez gün bitmeden ufukta

Mecnun mu Kays mı gelmiş bitmişliğim adında

Bir Leyla olmadan ben sonsuz duyarlığımda

Gün doğdu korkular birden söndü bitti kuşku

Ölmezliğin yücelmiş sonsuz güzel çağında

Bitmişliğın o en tutkun pençesinde artık

En son kalan ış ıklar tutkuyla parlamakta

Gün doğsa bende bir gün parlar senin dağında

Hiçbir güneş çekilmez gün bitmeden ufukta

(Kays'ın Leyla'ya söyledikleri)

Ne sen benim çölümün varlığında yok oldun

Ne dinmeyen acılardan bitip sönüp sustun

Ne ben senin umudundan geçip solup kaldım

Ne sen benim ışımaz çöllerimde sürgündün

Bahar sönüp a~aandan ayırdı zor rüzgâr

Bahar gelip yeniden yaprağım gülüm oldun

Bugün ne çöl ne bahıır var ne Leyla'sız Mecnun

Bitimsizin adı sensin zamanda sonsuzsun

Alınyazım beni senden durup durup soracak

Bugün benim güneşimsin sonunda yokluğunun

(Kays'ın Leyla'ya söyledikleri)

Çöle varmak tek kahşta yokluğu dinlemekti

Bir yıkımın bitiminde eksiksiz dinlenmekti

Çölde olmak gerçekte Leyla'yı beklemekti

Çölde olmak bir acıyı adınla söylemekti

Çöller son durağı değil tutkunlukların

Çöllerin ardı demek mor denizler demekti

Çölü değil hep seni bekledim ben

Çölde bunca bekleyişim senle çekip gitmekti

Çölden ötesi deniz ben iyi biliyorum

Bütün deniz özleyenler ilkin çöllerden geçti



(Leyla'nın Kays'a söyledikleri)

Bilseydim umutsuzluğunda bile ben vardım

Çöle koşar gelir seni arardım

Mecnun'luğu geçilmezce yüceltti dediler

Yerime bir olmazlığı koyuşuna inandım

Bilseydim ki gidişin bekleyiştir

Bütün umut yollarını yürür sana koşardım

Gelir bulurdum seni çölün bittiği yerde

Denize vardığımız gün sevincimden ağlardım

Bilseydim umutlarında ben vardım

Çöle koşar gelir seni arardım

Bir çağlayan sesiyle çizgilenen

Bir yalnızlıktan atlarla geçerken "

Uçarken ovalarda soluk soluğa

Mızrağını vururken durgunluğa

Kuş gibi göğü deniz bilirken

Güneş gibi uzaylara içilirken

Önce yokmuş gibi sessizlenerek

Sonra çığlıklar gibi serpilerek

Turnalar gibi yükseklerde uçup

Sonra bir gün kanadından vurulup

Yalnızlığın en uzağına düşen

Ölümü sessiz bakışıyla yüzen

Ve bambaşka bir turna olup gökte

Eklenivermek uzun gidişlere

Yazdan hiç geçmemiş papatya gibi

Yeniden sarılarla yıkamak gözlerini

Yeniden rüzgâr olmak bir yaylada

Yeniden süzülmek uzak dağlara

Yeniden Kays olmak Leyla olmak

Bitmez sanılan çölden deniz kurmak

Bir sevinçti bütün yaşadıkları

Artık umuttu bütün şarkıları

Bulutlar gibi silip bütün yalnızlıkları

Göklerine ektiler sonsuz ışıkları

Kays gidip her gece Leyla'ya



Anlatırdı ki çöller yıkılmışsa

Bu bir deniz demektir sonsuzluğa

Susuşlardır bütün bir durgunluğa

Yokluğa karşı süren dalgalardır

Umudu durmaz eden mor sulardır

Artık korkular da korkuluklar da

Alınyazılarıyla uğrayıp boşluğa

Birdenbire bir yokluğa gitmişlerdir

Yoklukta sessizce bitmişlerdir

Varken yok olana içilmişlerdir

Birdenbire yokluğa geçmişlerdir

Artık yalnız şarkılardır söylenecek

Artık yalnız sevinçlerdir bilinecek

Artık yalnız umutlardır yürünecek

Artık yalnız tutkulardır duyulacak

Şimdilik sevinçler sığıntıdır dünyamızda

Her sevinç yakalanır bir sevinç korsanına

Sevinç öfke uyandırır çabuk duyulur

hk uçuşunda alnından vurulur

Yüreğini bağladığı sonsuz uçuşta

Bir bakar ki düşüyor bir boşluğa

Leyla 'nın gözlerinde sevinç varsa

Kays'ın gözleri tutkuyla parlıyorsa

Bu sevgi yırtılmalıdır parça parça

Her parçası atılmalıdır bir yana

Ama gözünü sevgide açan

Yılmak bilmez sevgi korsanlarından

Bir kuştur ki yavruyken düşmemişse ':' I

Geçmez bir daha avcının eline

Koydunsa bul hangi gökte izi var

Yerini bilen hangi dağlar

Hangi dallara tutunmuşken şimdi

Bilinmez hangi uzaklara gitti

Şimdi hangi mavilerde yüzüyor gökleri

Hangi bitmez dalgalarda geçiyor denizleri

Leyla'nın babasıyla annesi

Öğrendiler ki Kays geldi



!

Kulaktan kulağa söylentiler

Kays'ın oldu Leyla artık dediler

Bir gün annesi dedi ki Leyla'ya

- Bırakmıştık bu sevgiyi zamana

Umduk ki her sevgi gibi ölecek

Bir sudur kıyımızdan çekilecek

Ama baktık ki damlayken deniz oldu

Geldi toprağımızı suya boğdu

Bu ne biçim sevgi hiç bitmiyor

Nedir başımıza geldi ki gitmiyor

İyice işit dediğimi

Baban başkasına veriyor seni

Yakındır kurulur düğün dernek

Sakın olmaz deme giderayak

Çöl tutkunu bir mecnuna varmaktansa

Kays'ın tutkusuyla yaşamaktansa

Gel sen beni dinle hayır deme

Alınyazını benimse sevinçle

(Leyla'nın annesine söyledikleri)

Ben alınyazımı kendim yazmak isterim

İstemediğim şey yazgım olamaz benim

O bir suysa ben onu istemişsem

Ancak onun sularıyla çoğalır denizlerim

Göklerim artık onun mavisine boyansın

Artık onun yeşiliyle yeşersin çiçeklerim

Sevinçlere bir kanat vuruşla gideceksem

Onun maviliklerinden geçebilmek isterim

Ben alınyazımı kendim yazmak isterim

İstemediğim şey yazgım olamaz benim

(Annesinin Leyla'ya söyledikleri)

Yürek bir çocuktur ister ki ilkyazlar

Birden bir sevinç olup yazlara vurulsunlar

İster ki yürek birden çekilsin bütün sular

Birden bir yeşillikte uzansın ovalar

Yürek ister ki bitsin bütün kara parçaları

Görünmez bir kaynaktan birdenbire taşsın sular

Yürek bir yalnızlık ister yalnızlığın içinde



Bir yalnızlık ki onunla yıkılsın yalnızlıklar

Yürek ister ki bütün dağlar

Yükseklikten yorulup enginlere koşsunlar

(Annesinin Leyla'ya söyledikleri)

Korkusuzluk umduğumuz denizlerde her korsan

Bize bir korku biçiyor uzaktan

Sevinçler umduğumuz genişlikte her zaman

Bize tuzaklar örüyor karanlıklar durmadan

Nasıl olsa yalnızlıktır varacağımız kıyı

Bir yalnızlık kuralım ki sonunda yalnızlıktan

Bir dinginlik tadı doğsun umulmazı ummayan

Bir yalnızlık ki bizi kendinde yok saymayan

Korkusuzluk sandığıınız denizlerde her korsan

Bize ölüm kuruyor uzaklardan

(Leyla'nın annesine söyledikleri)

İstiyorsun ki ilkyaz gelip de

Çayır boydanboya çiçeklenince

Bir yaz gelsin kurutsun çiçekleri

İnsin sevinçlerin orta yerine

Denizi çöl yapsın gökleri boşluk

Kimine ölüm saçsın yoksulluk kimine

İstiyorsun ki her tutku

Umutsuzlukla kapansın kendi içine

Nasıl büyük karlar kuruyorsunuz

Deniz boydanboya çiçeklenince

Saman sarısı bir ay geceyi yıkarken

Yıldızlar yalnızlığa umutla parlarken

Yüzeyde her sevincin sustu~u saatler

Uykulara susmuşken güzellikler

Bir yanda umut zaman kadar genişken

Öbür yanda çöl kendine çekilmişken

Kuşlar uyurken küçük uykularını

Çocuklar unutmuşken bütün korkularını

Bir güneş gibi saçıp bütün ışıklarını



Bir sabah bekleyişi ezerken kuşkuları

Çiçekler serin bir dinginlik içinde

Uzanırken düşlerin sevincine

Gene Kays bir sevinçle buldu Leyla'yı ama

Baktı yeni korkular dadanmış umutlara

Sordu - direnç kaleleri mi yıkılacak

Sevgimiz bu savaştan yenik mi çıkacak

Dedi Leyla - çoktan bitti savaşlar

Eski dallardan gitti eski kuşlar

Eski dağlar çoktan indi ovaya

Leyla çoktan yok dedi yalnızlığa

(Leyla'nın Kays'a söyledikleri)

Tanyeri ağarıyor artık gündüzü söyle °

Böyle yorgun bir güneş gölgelenmez geceyle

Umut artık yıktı umutsuzluğu

İstersen deniz de bugün bütün çöllere

Sende yücelmekten öte güzellik kaldırıldı

Varlığın anlamını verdi çöllere bile

Artık böyle bir sabah başlıyorken

Her türlü çirkinlik yasakgüzelliklere

Şimdi artık yepyeni yollara çağrılıyız

Artık büyük yolcularız duraksız gidişlere

(Kays'ın Leyla'ya söyledikleri)

Duruşlnr haber verdi gidişleri

Bize çöller öğretti denizleri

Yağmurlardan sonra büyük bir güneş

Bulut özletir gibi mavileri

Kaldırıldı bütün olmazlıklar

Yokluklar varlığınla güneşlendi

Artık geçitsiz dağlara bile yol de

Hiçbir duruş tutamaz sevinçleri

Bir tutkunun anlamı olabildin

Dünyamıza getirdin ölmezliği



hkışıklar süzülürken yere

Ufuk geçit verirken ilk güneşe

Karanlık sessizce mavileşirken

Papatyalar sarıya değişirken

Giyinirken kendini bütün dallar

Birer yeşil anı gibi yazılırken ağaçlar

Kuşlar ilk serinliklerini uyurken

Böcekler ilk şarkıya koyulurken

hk beyazlığı içerken sular

Düşlere gömülürken son kuşkular

Yalnızlık çekilirken uykulardan

Dinginlik çekilirken mor sulardan

Birkaç bulut aydınlanan ufukta

Pembe bir başlangıcı anlayınca

Birkaç kuş erken vurulmamak için

Sınırlarından kaçarken şehrin

hk öfkeler bilenmeden sabaha

Kapılar açılmadan yıkımlara

Umutsuzluk bırakıldığı yerde bitti

Kays'la Leyla çok uzaklara gitti

Şimdi onları bütün söylentiler

Çok değişik biçimlerde belirler

Şimdi anlatılır ki Kays ve Leyla

Birer bitmez sevinçtir uzaklarda

Derler ki o sabah umutlara değiştiler

Bütün açmazlarda kesin bittiler

Yalnızlığın çölünü bir günde geçtiler

Mavi kıyı ülkelerine gittiler

Ama Kays'dan çölde kalan anılar

Çöllerin genişliğine yazıldılar

Leyla'nın bütün bir bekleyişi

Umutlara tanrı diye bilindi

Derler ki çölü kuran altın kumlar

Biraz Kays biraz da Leyla'dırlar

Her çölde bir Kays ışığı yanar

Her bekleyişte Leyla'nın adı var

Hâlâ çölde Kays'ın gözleri

Aydınlatır masmavi sevinçleri

Hâlâ çölde Leyla'nın tutkusu

Yıkar bütün yalnızlık korkusunu



Kaynak : Destanlar / Afşar Timuçin / Gölge Yayınları



Güzel Sözler<br>Leyla ile Mecnun Sözleri  facebook, twitter, pinterest yada instagram gibi popüler sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak ruh halinizi ve düşüncelerinizi etkili bir şekilde yansıtabilirsiniz.

Güzel Sözler

kapak-sozler.blogspot.com