-->
Logo

En Yeniler

Ahmet Hamdi Tanpınar sözleri ve alıntıları

Ahmet Hamdi TanpınarTalihimizin en hazin tarafı neresidir biliyor musun Mümtaz? İnsanın yalnız insanla meşgul olması. Bütün bina onun üzerinde kuruluyor; dışarıda ve içeride farkında olsun olmasın, insan insanı malzeme gibi kullanıyor. kinimiz garazımız, büyüklük arzumuz, aşkımız yeisimiz, ümidimiz hep onunla. Dilenciyi ve fakiri çıkar, merhamet ve gufran kalmaz, birdenbire fakirleşiriz. Hayır, insan insanla meşgul. İnsanoğlu insana yüklenerek yaşıyor.

Kitaptaki müthiş ifadelere, tasvirlere sadece bir örnek...Afroditi, sımsıkı bir ten, her ağzını açışta bir ispirto alevi gibi parlayan otuz iki diş, uzun kirpikleri arkasında telkinleri bir ufuk gibi derinleşen bakışlar, konuştukça sizin boğazınızda düğümlenen İtalyan babasından kalmış ağdalı, hardal gibi sert ve dik, ve yine de son derecede tatlı bir ses, isteyerek çolpalaştırdığı hareketleriyle bir örümcek gibi dört bir tarafınızı saran eller, bir yığın cazibe ve dostluk, hülâsa belki de farkına varmadan hareket ve hücum halinde bütün kadınlıktı.

Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır. Anafartalar ve Dumlupınar'ın kahramanı, son muharebenin sabahında tek başına, ağzında sigarası, bir tepeye doğru ağır ağır ve düşünceli çıkar. İşte Ankara Kalesi muhayyilemde daima ömrünün en güneşli saatine böyle yavaş yavaş çıkan büyük adamla birleşmiştir. Bu şaşırtıcı terkip nasıl oldu? Eğer böyle bir şey lazımsa vatanın her tepesinde aynı şekilde tahayyül ve tasavvur etmem icap eden bir insanla bu kale bende nasıl birleştiler? Bunu hiçbir zaman izah edemem. Bu cins yaklaştırmalar insan muhayyilesinin en sırlı tarafıdır. Bildiğim bir şey varsa bir gün, bu fotoğrafa bakarken Ankara Kalesi kendiliğinden gözlerimin önüne geldi ve ben bir daha bu iki hayali birbirinden ayıramadım.

Bazen düşünürüm, ne garip mahluklarız? hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz;fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?

Gömlekçisi, ayakkabıcısı, şapkacısı, oturduğu katın sahibi hepsi aynı şekilde paralarını alıyordu. Zavallı ev sahibi iki seneden beri birikmiş paraya mukabil birkaç yüz lira olsun behemehâl koparmak kararıyla gittiği evde, ev sahibi denen mukaddes vazifeye dair sıkı bir ders almış, ayrıca da banyonun fayanslarını değiştirmeyi, arka balkona bir camekan yaptırmayı vaat etmeğe mecbur kalmıştı. Keskin Boşnak şivesiyle durmadan, "Fayanslar..." diyordu, hanımefendinin robdöşambrına uymuyormuş! Ve hakikaten bu talihsizlikten mustarip görünüyordu.

Ahmet Hamdi Tanpınar/ HuzurTalihimizin en hazin tarafı neresidir biliyor musun Mümtaz? İnsanın yalnız insanla meşgul olması. Bütün bina onun üzerinde kuruluyor; dışarıda ve içeride farkında olsun olmasın, insan insanı malzeme gibi kullanıyor. kinimiz garazımız, büyüklük arzumuz, aşkımız yeisimiz, ümidimiz hep onunla. Dilenciyi ve fakiri çıkar, merhamet ve gufran kalmaz, birdenbire fakirleşiriz. Hayır, insan insanla meşgul. İnsanoğlu insana yüklenerek yaşıyor.

Ey bitmek bilmeyen hıncı zamanın
Her şey bana karşı kendi içimde,
Renk ve büyüsünde bakışlarının
Musiki hâtıran gibi peşimde.



Ahmet Hamdi Tanpınar sözleri ve alıntıları facebook, twitter, pinterest yada instagram gibi popüler sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak ruh halinizi ve düşüncelerinizi etkili bir şekilde yansıtabilirsiniz.



Güzel Sözler

kapak-sozler.blogspot.com