Allah sevgisi güzel sözler
Allah sevgisi ile ilgili sözler
İki sevgi bir gönüle sığmaz. Gönlü, dünya sevgisi işgal etti mi, Allah sevgisi için, sürgüne gitmek artık kaçınılmaz olur.
Hem dünya hem de dünyanın yaratıcısının sevgisini aynı anda kalbinde taşıdığını söyleyen kimse yalancıdır.
Hem dünya hem de dünyanın yaratıcısının sevgisini aynı anda kalbinde taşıdığını söyleyen kimse yalancıdır.
Para müslüman'ın kalbinde değil, cebinde olmalı. Para sevgisi gönle girerse, Allah sevgisi gönlü, terki diyar eyler.
“Kalbin bir ağrılı hastalığı vardır. O hastalığı yalnız Allah sevgisi dindirir.”
Cefası çok diye vaz geçtiğin secde, sen sefasını sür diye ayaklarının altına serilmiş cennettir.
Secde görmemiş bir alnın, alın yazısı olmak istemem. Necip Fazıl KISAKÜREK
Secde görmemiş bir alnın, alın yazısı olmak istemem. Necip Fazıl KISAKÜREK
Secde, insanın manen yükselişidir.
Secde, secde edenin Allaha en yakın olduğu an'dır.
Secde, secde edenin Allaha en yakın olduğu an'dır.
Tevekkül ile ilgili sözler
Alimlerden tevekkül tarifleri
Allah dostları tevekkülü şu şekillerde tarif etmişlerdir:
Sehl bin Abdullah Tüsterî rh.a.:
“Tevekkül Hz. Peygamber s.a.v.’in hali ve ahlâkıdır. Çalışıp kazanmak Rasulullah s.a.v.’in sünnetidir, peygamberin yolundan gitmek isteyen sünnetini terk etmesin.”
İbn Mesrûk rh.a.:
“Tevekkül, ilahi kaza ve hükümlere itirazsız teslim olmaktır.”
Ebu Bekir Zekkak rh.a.:
“Tevekkül, sadece içinde bulunulan günün geçim derdine düşmek, yarın düşüncesini kalpten silmektir.”
Ebu Ali Dekkâk rh.a.:
“Yüce Allah’ın verdiği rızıktan bir hırs ve tamah göstermeden yemek içmektir.”
Hallac-ı Mansur rh.a.:
“Gerçek tevekkül sahibi olan kimse, bulunduğu beldede kendisinden daha muhtaç biri varken orada bir şey yemez.”
Bizim bilemediğimiz anlayamadığımız şeyler vardır.Her şeyi yapmak ve gerisini Allah'a bırakmak demektir.Tevekkül.Allah ne diler ise o olur.Bizler elimizden gelen şeyleri yapacağız ama bir yere kadar.Ondan sonrası Yüce Rabbimizin bileceği şeylerdir.
“Eğer siz Allah’a karşı hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabah yuvalarından aç çıkan ve akşam karınları doymuş olarak yuvalarına dönen kuşlar gibi rızıklanırdınız.” (Tirmizi)