Hz Muhammed (s.a.v.) Sözleri
Hz Muhammed (s.a.v.) Sözleri
Hadis, ehline şerefli gömlek giydiren Allah’u Teala hazretlerine hamdlerin en güzeliyle hamd ederiz.
Seyyidimiz, efendimiz ve senedimiz Muhammed Mustafa(sallallahu aleyhi ve sellem)’e dua ve selâmların en güzeliyle dua ve selâm olsun. Saniyen şerefli âline ve ashabına selâm olsun.
Allahu Teala peygamberinin hadisleriyle uğraşan hadis ehlinin isimlerini ve şanlarını yükseltti. Çünkü, Kuran-ı Kerim’i dünya ve ahiret mutluluğunu kazanma yollarını gösteren hidayet rehberi olarak gönderen Allah c.c, onu açıklama görev ve yetkisini de elçisi Hazreti Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem)’e vermiştir.
“Ve; o (Peygamber) hevâdan söylemiyor. Söylediği şey, bildirilen bir vahiyden başka bir şey değildir. Ona, kuvvetli şiddetli olan (Cebrail) öğretti.” Necm;3-4-5
“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah`tan korkun. Çünkü Allah`ın azabı çetindir.” Haşr; 7
Hadis nedir? Kısaca; Resulü Ekrem(sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin buyurmuş olduğu mübarek sözlerin yazılı metinleridir.
Sünnet nedir? Kısaca; Resulü Ekrem(sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin ihtiyar ettiği ve Allah`ın ahkamıyla kavlî, fiili, takrirî olarak seçtiği yol ve ondan bize intikal eden her şeydir.
Burada okuduğunuz tüm hadisi şerifler ve sözler “Ehl-i sünnet vel cemaat” kaynaklarından alınmıştır.
- Kim ki bir sünnetin ayakta durması için veya bir bid`atın yok olması için bir hadisi ümmetime ulaştırırsa o cennettedir.
- Her kim ölümünden sonra kırk hadis bırakırsa o kişi cennette benim arkadaşımdır.
- Size gereken benim sünnetimdir.
- Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım. Allah`ın kitabı, Resulünün sünneti.
- Bir gün Resulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) torunu Hasanı aramaya çıktı. Bende yanındaydım. Sonra onu bulunca bağrına bastı ve öptü: “Allah`ım ben onu seviyorum; sen de onu ve onu sevenleri sev” dedi. / Ebu Hureyre (r.a.) – Buhari
- Herhangi biriniz Cuma namazına, geleceği zaman gusletsin. / Buhari
- Kalpler, kendilerine iyilik edenleri sevmeye meyilli olarak yaratılmışlardır. /Suyuti
- Müslüman müslümanın kardeşidir. / Buhari
- “İnsanların güzelce hizmet ve sohbet etmesine en layık olan kimdir?” Hazreti Peygamber; “Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi. “Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi.”Annendir” buyurdu. “Sonra kimdir?” dedi. “Sonra babandır” buyurdu. / Ebu Hureyre (r.a.) – Buhari
- “Güzelliğin afeti (belası) kibirdir.” Yani, güzelliğin insanın başına açabileceği bela; kişinin kendisini beğenmesi ve güzelliğiyle böbürlenmesidir.
- “İlmin afeti unutmak, o ilmi zayi etmek ise; ehli olmayana (ilmin kıymetini bilmeyen) ilimden bahsetmektir.”
- “Kulun yediği gibi yer, kulun oturduğu gibi otururum!” Mü’mine yakışan tavır, bütün işlerinde olduğu gibi yiyip-içmesinde ve oturup kalkmasında da sultanın huzurunda bulunan bir köle gibi olmalıdır.
- “Kur’ân ehli, Allah`ın ehli sayılır.”
- “Muhammed (s.a.s.)`in aile halkı takva sahibi olan herkestir.”
- “Ayetel Kürsî Kur`an`ın dörtte biridir.”
- “Davet edildiğinizde, davete icabet ediniz.” Davet edilen yer ve şartların İslâm`ın esaslarına aykırılık bulunmadığına dikkat edilmeli; dinimiz hükümlerine aykırılık bulunan davetlere icabet etmekten sakınmalıdır.
- “İnsanların en cimrisi, selamda (vermekte) cimrilik yapandır.”
- “Kadından evvel erkekten başla.” Hz. Aişe validemiz, kendisine ait karı koca olan iki köleyi azat etmek istiyordu. Durumu Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)`e anlattı, o da yukarıdaki gibi buyurdular. Çünkü eğer kadın önce azat edilirse, fıkhen boşanma için kendisine muhayyerlik hakkı doğmakta; istediği takdirde kocasını boşayabilmektedir. Bu ailenin dağılmaması için Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) önce erkeğin azat edilmesini tavsiye buyurmuşlardır.
- “Allah`u Teâlâ`nın (ayet-i kerime de) başladığı yerden (sa`ye) başlayın.” Bu hadis-i şerif ile “Şüphe yok ki; Safa ile Merve Allah`ın koyduğu nişanlardandır.” (Bakara 158) ayeti kerimesine atıfta bulunarak; Hac ve Umre ibadetinde sa`y yapılırken, ayetin lafzına uygun olarak Safa tepesinden sa`ye başlamak gerektiği ifade buyuruluyor.
- “Büyüklerden başlayın; çünkü bereket büyüklerinizle beraberdir.” – (Su dağıtıldığında)
- “(Yemeği yiyeceğiniz vakitte) yemeği soğutun. Böyle yapmak (yemeğin)daha bereketli olmasını sağlar.”
- “Seni Müjdeliyorum Ey Ali! Hayatında da ölümünde de benimle berabersin.”
- “Allah`a en uzak kalp, katı olan (şefkat duygusu olmayan) kalptir.”
- “Allah`u Teala katında en sevilmeyen helâl, talaktır.” .(Yüce dinimiz, eşler arasında doğabilecek daha kötü durumlara yol vermemek ve burada sayılamayacak pek çok maslahat gereği boşanmak demek olan talakı meşru ve helal kılmıştır. Ancak bu, insanları boşanmaya teşvik olmayıp; Resullullah (s.a.v.)`in de ifade buyurduğu gibi sevilmeyen bir helâldir.
- “Allah katında, yaratılmış olanlar içinde en çok nefret edileni iman edip sonra küfre dönen kişidir.”
- “Ademoğlu topraktan yaratıldı, yine toprağa dönecek.”
- “Ebû Bekir ve Ömer (r.a.) cennet ehlinin (onları sevgide ve itaatte öne alanların) iki kandilidir.”
- “Ebû Bekir ve Ömer (R. Anhuma) benim kulağım ve gözüm gibidir.”
- “Ebû Bekir ve Ömer`in (r.a.) benim yanımdaki durumu; tıpkı Harun (a.s.)`ın Musa (a.s.)`ın yanındaki durumu gibidir.” Efendimizin buradaki benzetmesi; Hz. Ebû Bekir r.a. ile Hz. Ömer`in r.a., her bakımdan Râsulullah s.a.v.`e destek olmaları, mallarını ve canlarını İslam`a hizmet etmeye adamaları yönüne işaret etmektedir. Nübüvvet, son peygamber olan Efendimiz ile son bulduğu için bu yönüyle bir benzetme söz konusu olamaz. Hz. Musa ile Hz. Harun a.s. her ikisi de peygamber olmakla birlikte, Cenâb-ı Hak Harun a.s.`ı Musa a.s.`a destekçi olarak göndermişti. Bu hadis-i şerif de Harun a.s.`ın bu özelliğini dikkat çekmektedir.
- “Ebû Süfyan b. el-Hâris, benim ehlimin hayırlılarındandır.”
- “Sema (gök) kapıları güneş battığı zaman açılır.” Gece yapılan nafile ibadetler ve dualar kabul edilmeye daha yakındır.
- “Alimlere tabi olun; çünkü onlar dünyayı aydınlatan kandiller ve ahiretin ziyalarıdır (ışıklarıdır)“
- “Koyun (mal olarak) edinin, muhakkak ki onda, (sizler için) bereket vardır.”
- “Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin!” Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz müslümanlara, kendilerine sataşmadıkları müddetçe Türkleri kendi haline bırakmalarını, onlarla savaşmamalarını emretmiştir. Şüphesiz hadiste kastedilen, henüz islamiyeti kabul etmemiş olan Türklerdir.
- “İki zayıf hakkında; köle ve kadınlar hakkında Allah`tan korkun.” Bunların haklarını gözetme, zulüm ve kötülükten uzak durma; bunlara adil ve müşfik davranma emredilmektedir.
- “Bollukta da darlıkta da Allah`tan korkun.”
- “Aslandan sakındığınız gibi cüzzamlıdan sakının!”
- “Sıkıntıda olan kişinin bedduasından sakının.” Çünkü sıkıntılı olan kişi Allah`a daha yakındır. İçi yanıktır, yaptığı duayı içten yapar. Dolayısıyla yaptığı beddua reddedilmez.
- “Mü`minin ferasetinden (keskin bakışından) korkun, çünkü o; Allah`ın nuruyla bakar.”
- “Safları tamamlayın (düzeltin); zira ben sizi arkamdan da görüyorum.”Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mucizelerinden biri de, önünü gördüğü gibi arkasını görmesiydi.
- “Hayır ve bereket ayı olan Ramazan ayı size geldi!…”
- “Bana Cebrail (a.s.) geldi ve şöyle dedi: ‘Abdest aldığın vakit sakalını hilalle’ (parmaklarınla suyu dibine ulaştır.)“
- “Cebrail (a.s.) bana geldi ve -Kur`an`ı yedi harf üzere oku!- dedi.” Yedi harften maksat şudur; Araplar çeşitli kabilelerden meydaha gelmekteydi. Her kabilenin kendisine mahsus lehçesi vardı. İşte vahyin tebliğini insanlara ilk zamanlar kolayca yapabilmesi için Resulullah (s.a.v.)`e böyle bir kolaylık ve ruhsat verilmişti. Daha sonra bunlardan Kureyş lehçesi üzere Kur`ân-ı Kerîm`in kıraatı kesinlik kazandı. Bu yedi harf ile yedi kıraat birbirine karıştırılmamalıdır. Med, kasr, cezm ve irab farklılıklarından meydana gelen kıraatlar daha sonraki asırlarda teşekkül etmiştir.
- “Allah`u Teâlâ şu iki sınıf insanın yüzüne bakmaz; akrabalık ilişkisini kesen kişi ve kötü komşu!..”
- “Yemeklerinizi toplu olarak yiyin; yemekleriniz bereketli olsun.”
- “Şaraptan uzak durun, çünkü o her kötülüğün anahtarıdır.”
- “Deli, cüzzamlı ve alaca hastalığı olan kimseler ile nikah yapmaktan kaçının.”
- “Yüzlere vurmaktan sakının, yüzlere vurmayın.” Yüze ve kafaya ne surette olursa olsun vurmak caiz değildir, çünkü kafa ve yüz mükerrem kılınmıştır.
- “Yarım hurma sadaka vererek de olsa, cehennemle aranıza bir perde yapın!”
- “Ehl-i Beyt`im içinde bana en sevimli olanı Hasan ve Hüseyin`dir.”
- “Allah (c.c.) katında amellerin en sevimlisi dili korumaktır.”
- “Allah (c.c.) katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır.”
- “Kendi nefsin için istediğini, insanlar için de iste ki (hakiki) müslüman olasın.”
- “Allah (c.c.) katında sözlerin en sevimlisi, en doğru olan sözdür.”
- “Evler içinde bana en sevimli olanı, içinde yetime ikram edilen evdir.”
- “Allah (c.c.) katında kulların en sevimlisi, kendi çoluğu-çocuğuna en çok faydalı olandır.”
- “Allah (c.c.) katında en sevimli olanınız, yiyeceği en az ve bedeni en hafif olanınızdır.”
- “İnsanların kötü zanlarından kendinizi koruyun.”
- “Ziraat yapın, çünkü ziraat berekettir.”
- “Müslümanın bedduasından ve ferasetinden sakının.”
- “(Sağımlı hayvanın) sütünü sağın, bir miktar da çobana bırakın.”
- “Kur`ân-ı Kerîm okuyanların en güzeli, okuduğu Kur`ân-ı Kerîm ile hüzünlenen (feyizlenerek duygulu okuyan) kişidir.” Okuyuş yönünden insanların en güzeli, Kur`an-ı Kerîm`i okuyan, okuduğu ayet-i kerimelerin manaları üzerinde düşünen, ondan etkilenerek hüzünlenen kişidir.
- “Yolların en güzeli Peygamberlerin yoludur.”
- “Seslerinizi Kur`ân-ı Kerîm ile güzelleştiriniz.”
- “Şu iki zayıfın hakkını çıkarıp verin; kadın ve yetim!”
- “Ashabımın ihtilafı (fıkhî meselelerdeki farklı görüşleri) rahmettir.”