CEMAL SÜREYYA SÖZLERİ
EN GÜZEL CEMAL SÜREYYA SÖZLERİ
- Annesinden dayak yediği halde, yine ‘anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk…
- Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane.
- Üşüyor musun? Üzülme be! Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı; Isınırsın. Üşümezsin bir daha.
- Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona her şeyini verdin.
- Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz…
- Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
- Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim.
- Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
- Ellerim ceplerimde yürüyorum. Ve ben ne zaman bir şiir duysam, şahadet getiririm, ölürüm…
- Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… Yüreğimin değmiş olması.
- Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.
- Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bide hayat müşterektir denir. Buda yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.
- Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.
- Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni…
- Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgâr.
- Kaldı işte; çayımız bardakta. Çocukluğumuz sokaklarda. Mutluluğumuz kursağımızda. Sevdiklerimiz uzaklarda. Gülüşlerimiz fotoğraflarda…
- Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık…
- Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.
- Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası. Ve yine sevgili çocuk, biliyorsun, kişi tutkularıyla yalnızlığını adlandırıyor o kadar…
- Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane.
- Seni soruyorlar… Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin!
- Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.
- Küçükken aldığım dışı güzel, İçi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; O elmalı, Sen ise el’malı.
- Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini…
- Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, insanlar, evler aramızda duvarlar gibi.
- Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.
- Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; “geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara…
- Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz…
- Acı çektikçe insan olgunlaşırmış… Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.
- Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde ‘ seviyorum ‘ demesi en çok koyuyor insana…
- Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor…
- Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!
- Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; Hazırdı cennetteki yerim.
- Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.
- Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
- Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.
- Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde “ölüden değil, diriden kork” demişti. Zamanla anladım ki annem yine haklıydı.
- Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar…
- Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünki sensizlik kelimesi bile senle başlıyor.
- Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi…
- Tam unuttun sanırsın. Karşına çıkar tebessüm eder yine bağlar seni kendine. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.
- Hayatımda ilk kez birisi bana “Kendine çok dikkat et” dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde.
- İkinci bir parıltı var senin bakışlarında. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni…
- Biz kırıldık daha da kırılırız Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.
- Ben nerde bir çift göz gördümse tuttum onu güzelce sana tamamladım.
- Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor.
- An ki fıskiyesi sonsuzluğun, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
- Nazar değmesin diye mi kurşun döküyordu kalleşler masum çocuklara?
- Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ”sevda” da boğulur…
- Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek…
- Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.
- Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
- Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı.
- Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!
- Ah ayrılık, bir tek seninle ayrılamadık…
Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz, ya da uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.