çok kullanılan türk atasözleri
anlamli atasözleri,güzel atasözleri,komik atasözleri,atasözleri ask,türk atasözleri,atasözleri kisa
Azı bilmeyen çogu hiç bilmez.
Abanın kadri, yağmurda bilinir.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır.
Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
Aca dokuz yorgan örtmüşler,yine uyuyamamış.
Acele giden ecele gider.
Acele ise, şeytan karışır.
Acele yürüyen yolda kalır.
Acemi katır kapı önünde yük indirir.
Acı acıyı bastırır,su sancıyı.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
Acıkan doymam,susayan kanmam sanır.
Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
Aç ayı oynamaz.
Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
Aç koynunda azık durmaz.
Aç köpek fırın yıkar.
Aç kurt insana saldırır.
Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.
Aç tokun halinden bilmez.
Açık yaraya kurt düşmez.
Açın imanı olmaz.
Açın karnı doyar gözü doymaz.
Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.
Adamak kolay,ödemek güçtür.
Adamakla mal tükenmez.
Adamın iyisi iş başında belli olur.
Adı çkmış doksana, hiç inmez seksene.
Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimde"demiş.
Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış.
Ağaca dayanma çürür,insana dayanma ölür.
Ağacı kurt, insanı dert bitirir.
Ağaç ne kadar meyve verirse ,dalı o kadar yere eğilir.
Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
Ağaç yaş iken eğilir.
Ağaçlı köyü su basmaz.
Azıcık aşım, kaygısız başım.
Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
Azıtmış, kudurmuştan beterdir.
Azman olma, uzman ol.
Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.
Baba mirası yanan mum gibidir.
Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş.
Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
Bağ dua değil, çapa dua ister.
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
Bağa gir izin olsunki, yemeye yüzün ola.
Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
Baht olmayınca başa, ne kuruda biter, nede yaşta.
Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma.
Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.
Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
Bakmadan usta olunsaydı, kediler kasap olurdu.
Bal döksen yalanır.
Bal olan yerde sinek de bulunur.
Bal tutan parmağını yalar.
Bal, bal demekle ağız tatlanmaz
Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer.
Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
Baskın basanındır.
Baskısız yongayı yel alır.
Bastığın yer bayram olsun.
Baş başa, baş da padişaha bağlıdır.
Baş nereye giderse, oyak oradadır.
Başıma uymayan takke elin olsun.
Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin.
Başsız evin köpeği çok havlar.
Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
Bedava sirke baldan tatlıdır.
Bekâr gözü ile kız alınmaz.
Bekâra karı boşamak kolay gelir.
Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.
Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.
Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur.
Can boğazdan gelir.
Can çıkar huy çıkmaz.
Can çıkmadan ümit kesilmez.
Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.
Canı yanan eşek atı geçer.
Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.
Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
Çalışan demir pas tutmaz.
Çamura taş atma üstüne sıçrar.
Çatal kazık yere batmaz.
Çıngıraklı deve kaybolmaz.
Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
Çürük iple kuyuya inilmez.
Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
Damlaya damlaya göl olur.
Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Davulun sesi uzaktan güzel gelir.
Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
Demir nemden insan gamdan çürür.
Demir tavında dövülür.
Deniz sevilirde, densiz sevilmez.
Dağ ne kadar yüce olsa da üstünden yol aşar.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
Damlaya damlaya göl olur.
Deliye her gün bayram.Demir tavında dövülür.
Eğilen baş kesilmez.
Eğri otur , doğru konuş.
Elden gelen övün olmaz , o da vaktinde gelmez.
El el için ağlamaz, başına kara bağlamaz.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
Elin ağzı torba değil ki büzesin
Erinenin oğlu kızı olmamış.
Eskisi olamayanın yenisi olmaz.
Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir.
Eşeğe “cilve yap” demişler tekme atmış.
Eşeğe semer yük değil.Eşeği düğüne çağırmışlar, “ ya odun eksik, ya su”demiş
Eşek hoşaftan ne anlar.
Ev alma, komşu al.
Evdeki hesap çarşıya uymaz.
Fazla mal göz çıkarmaz.
Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek.
Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
Gelen geçer , konan göçer.
Gelen gideni aratır.
Geline “oyna “ demişler “yerim dar” demiş.
Gelini ata bindirmişler “ ya nasip” demiş.
Gemisini kurtaran kaptandır.
Gönül ferman dinlemez.
Gönül kimi severse güzel odur.
Gön yufka yerinden delinir.
Gören gözün hakkı vardır.
Görünen köy kılavuz istemez.
Göze yasak olmaz.
Göz var izan var.
Gurkun cücüğü güzün sayılır.
Gülme komşuna gelir başına.
Gülü seven dikenine katlanır.
Gün doğmadan neler doğar.
Güneş girmeyen eve doktor girer
Güzel bürünür, çirkin görünür.
Güzele ne yakışmaz.
Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş.
Hamama giren terler.
Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz.
Harman yel ile , düğün el ile.
Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür.
Hatasız kul olmaz.
Hazıra dağlar dayanmaz.
Her ağaçtan kaşık olmaz.
Her deliğe elini sokma , ya yılan çıkar ya çıyan.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
Her inişin bir yokşu vardır
Her işte bir hayır vardır.
Her kuşun eti yenmez.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
Isıracak it dişini göstermez.
İki cambaz bir ipte oynamaz
İki dinle bir söyle
İki el bir baş içindir.
İki karpuz bir kotuğa sığmaz.
İlk vuran okçu.
İnsan ayaktan at tırnaktan kapar.
İnsan beşer bazen şaşar.
İnsanı gam duvarı nem yıkar.
İnsanın adı çıkacağına canı çıksın.
İnsanın canı acıyan yerindedir.
İnsanın vatanı doğduğu yer değil doyduğu yerdir.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
İp inceldiği yerden kopar.
İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol.
İşleyen demir pas tutmaz.
İşten artmaz dişten artar.
İt derisinden post olmaz.
İtle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak iyidir.
İti an, çomağı eline al.
İti öldürene sürütürler.
İt ite buyurur, it de kuyruğuna.
İt iti ısırmaz.
İt ürür, kervan yürür.
İyi dost kara günde belli olur.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder.
İyi adam lafının üstüne gelir.
İyilik eden iyilik bulur.
İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir.
Kabul olunmayacak duaya amin denilmez.
Kaçan balık büyük olur.
Kalkacağın yere oturma.
Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar.
Kan kus “ kızılcık şerbeti içtim” de.
Kara haber tez duyulur.
Kardeş kardeşi atmış yar başında tutmuş.
Karnı tok it gölgede yatar.
Katıra “baban kim” demişler; “dayım at” demiş.
Kaza, geliyorum demez.
Kazanırsan dost kazan,düşmanı anan da doğurur
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
Kedi uzanamadığı ciğere murdar der.
Kefilin ya saçı ya sakalı.
Kelin ilacı olsa başına sürer.
Kel kız teyzesinin saçı ile övünür.
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur.
Kendi düşen ağlamaz.
Keskin sirke küpüne zarardır.
Kılavuzu karga olanın burnu boktan ayrılmaz.
Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar.
Kız evi naz evi.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kızın var, sızın var.
Kimsenin ettiği yanına kalmaz.
Kimse ayranım ekşi demez.
Kol kırılır yen içinde kalır.
Komşuda pişer, bize de düşer.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
Kork Allah’tan korkmayandan.
Korkunun ecele faydası yoktur.
Koyun can derdinde, kasap et derdinde.
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler.
Kör bıçak ele yavuz, kötü arvat dile yavuz.
Körle yatan şaşı kalkar.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Kurunun yanında yaş da yanar.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
Laf lafı açar.
Lafla peynir gemisi yürümez.
Leyleği kuştan mı sayarsın yazın gelir kışın gider.
Leyleğin ömrü laklaka ile geçer.
Lodosun gözü yaşlı olur.
Mal canın yongasıdır.
Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
Merhametten maraz doğar.
Meyveli ağacı taşlarlar.
Mızrak çuvala sığmaz.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.
Nasihat istersen tembele iş buyur.
Ne ekersen onu biçersin.
Nerde hareket orda bereket.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.
Öfke baldan tatlıdır.
Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Ölenle ölünmez
Para dediğin el kiri.
Para isteme benden buz gibi soğurum senden.
Paranın yüzü sıcaktır.
Parayı veren düdüğü çalar.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın.
Rahat ararsan mezarda.
Rüzgar eken fırtına biçer.
Sabah ola hayır ola.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.
Sabreden derviş muradına ermiş.
Sabrın sonu selamettir.
Sağır duymazsa uydurur.
Sakla samanı gelir zamanı.
Sanat altın bileziktir.
Sayılı günler çabuk geçer.
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa.
Sona kalan dona kalır.
Son gülen iyi güler.
Son pişmanlık fayda vermez.
Sora sora Bağdat bulunur.
Söyleyene değil, söyletene bak.
Söz gümüşse, sükut altındır.
Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.
Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş.
Su içene yılan bile dokunmaz.
Su testisi su yolunda kırılır.
Su uyur düşman uyumaz.
Sükut ikrardan gelir.
Sürüden ayrılanı kurt kapar.
Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.
Taş düştüğü yerde ağırdır.
Tatlı dil yılanı delğinden çıkarır.
Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
Terazi var tartı var, herşeyin bir vakti var.
Terzi kendi söküğünü dikemez.
Tereciye tere satılmaz..
Terziye “göç” demişler ,“iğnem başımda” demiş.
Tırnağın varsa başını kaşı.
Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Ummadığın taş baş yarar.
Üzümünü ye bağını sorma.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Vakit nakittir.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
Varını veren utanmamış.
Yarası olan gocunur.
Yalancının evi yanmış kimse inanmamış.
Yalnız taş, duvar olmaz.
Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
Yarım elma, gönül alma.
Yaş kesen baş keser.
Yaş yetmiş iş bitmiş.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Yemeyenin malını yerler.
Yerin kulağı var.
Yılanın başı küçükken ezilir.
Yılanın sevmediği ot deliğinin ağzında biter.
Yırtıcı (alıcı ) kuşun ömrü az olur.
Yolcu yolunda gerek.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Yuvayı yapan dişi kuştur.
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
Zararın neresinden dönersen kardır.
Zenginin parası, fakirin çenesini yorar.
Zorla güzellik olmaz