-->
Logo

En Yeniler

Esad Kabaklı - Yeni Çanakkale Türküsü


Çanakkale bugün toz ile duman
Esad Kabaklı - Yeni Çanakkale Türküsü
Bestelenmiş Şiir Dinle


Çanakkale bugün toz ile duman
Düşmanda imkân var Mehmet’te iman
Dünya görsün el mi, bey midir yaman
Burada son söz Türk’ün sözü olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak

Çanakkale şahit, düşmandan azdık
Diş ile tırnakla siperler kazdık
Her siperde ayrı destanlar yazdık
Azmimiz şerefli mazi olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak

Boğaz’da cihana karşı durmuştuk
Etten ve kemikten kilit vurmuştuk
Zabiti, neferi karar vermiştik
Vatan bugün bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak

Esad Kabaklı





Mehmet Akif Ersoy - Çanakkale Şehitlerine - Serdar Tuncer'in Sesinden Sesli Şiir Dinle


Çanakkale Şehitlerine - Mehmet Akif Ersoy
Serdar Tuncer'in Sesinden
Sesli Şiir Dinle


Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? 
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. 
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- 
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. 
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! 
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' 
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, 
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! 
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, 
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. 
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, 
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! 
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: 
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. 
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... 
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! 
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, 
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, 
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; 
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. 
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... 
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. 
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, 
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. 

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; 
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; 
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; 
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. 
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, 
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. 
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; 
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... 
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, 
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. 
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, 
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. 
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, 
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. 
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... 
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! 
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; 
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? 
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? 
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm. 

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, 
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; 
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. 
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: 
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. 
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... 
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, 
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! 
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! 
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. 
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... 
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. 
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. 
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... 
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; 
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; 
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, 
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; 
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, 
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; 
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, 
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, 
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; 
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; 
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... 
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. 
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, 
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, 
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... 
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, 
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; 
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; 
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, 
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... 
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, 
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.



Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın!

Mehmet Akif Ersoy





Necmettin Halil Onan - Dur Yolcu - Serdar Tuncer'in Sesinden


Dur Yolcu - Necmettin Halil Onan
Serdar Tuncer'in Sesinden



DUR YOLCU

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil Onan


Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın!





Çanakkale Türküsü - (Çanakkale İçinde Vurdular Beni)


Çanakkale Türküsü
Çanakkale İçinde Vurdular Beni
Sesli Şiir Dinle


Çanakkale Türküsü


Çanakkale içinde vurdular beni 
Ölmeden mezara koydular beni 
Of gençliğime eyvah 

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah

Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar umudu kesti
Of gençliğim eyvah

Not: Türkünün Aslı Anonimdir.
 Düzenlenmiş bugünkü hali ise:
Çanakkale türküsü, Çanakkale Savaşı'nı anlatan bir türkü.Ait olduğu yöre Kastamonu'dur.
Nakaratı " Çanakkale icinde aynalı carşı/x2 ana ben gidiyorum duşmana karşı Off gençliğim eyvah" şeklindedir.
Notaya Muzaffer Sarısözen'in aldığı türkünün kaynağı Kastamonu'lu İhsan Ozanoğlu'dur.


Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.
 M. Kemal ATATÜRK




Atalay Demirci - Biz İnsanoğluyuz - Sesli Şiir Dinle



Atalay Demirci - Biz İnsanoğluyuz





Biz İnsanoğluyuz

Ne istediğimizi bilmeyiz çoğu zaman 
Babanın, tabutunu taşırken anlarız kıymetini 
Sevgiliyi elden gidene kadar sevemeyiz 
Mutluluk dibimizdedir kör olur göremeyiz. 
Biz insanoğluyuz! 

Rüyaya dost'dan daha fazla inanırız 
Bardak kırar gibi kalp kırar 
Doğruluk gün gibi ortadayken 
Yalanı arar bulmak için kıvranırız 
Biz insanoğluyuz! 

Gerçekten seveni nerdeyse döveriz 
Eğer kaçarsa nefret eden mutlaka yetişiriz 
Derdi varsa birinin, en uzağına gider 
İyi gününde, ondandaha fazla güleriz 
Biz insanoğluyuz! 

Anayı ölümüne yakın hatırlarız 
Paraya her şeyden daha fazla aşığız 
Ümitlerimiz daha yeşermeden koparır 
Sevgimizi gösteremez herkesten sakınırız 
Biz insanoğluyuz! 

Kötünün niyetini, iyinin şevkatini 
Ecel kapısı çalana kadar anlamayız 
Yardımı her şeyden çok bekler 
Küfrü ağızdan asla atmayız 
Biz insanoğluyuz! 

Rahatlığın en yücesi hep hayalimiz 
Darlıktan ders almak en zor işimiz 
Burnumuz kanasa isyan eder 
Kuru ekmek, zeytine şükretmeyiz 
ÇÜNKÜ BİZ 
İNSANOĞLUYUZ! ..

Atalay Demirci



Reklam

Blogumuza Reklam Tanıtım Yazısı Vermek İstiyenler Bu Sayfadan Bizlere Ulaşa Bilirler
aylık google analytics verileri

blogumuz Güncel Olup Eklenen Tüm İçerikler Hızlı Şekilde Servis Edilmekde
Gelen Hitler Google Arama Motorundan Gelmekdedir.
reklam tanıtım yazısı için calışma yapacaklar 
doktorsozler@gmail.com üzerinden iletişime gecebilirler 3 iş günü içerisinde geri dönüş saglanır.